Gebelikte Beslenme

Gebelikte Beslenme

  • 13 Haziran 23

Gebelikte Beslenme

Gebelik öncesi ve gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme, anne açısından doğum risklerini beraberinde getirirken, gebelik zehirlenmesi ve anne ölümlerine yol açar. Bebeklerde ise fiziksel ve zihinsel gelişim geriliğine, hastalıklara yakalanma riskinde önemli oranda artışa ve ölü doğuma zemin hazırlamaktadır. 

Anne adayının uzun süreli yetersiz ve dengesiz beslenmesi, anne ve bebek ölümlerine yol açmaktadır.

Gebelik öncesi ve gebelik döneminde beslenme, hem anne hem de doğacak bebeğin sağlığını önemli oranda etkilemektedir

Gebelikte günlük kalori ihtiyacına 350 Kcal/ gün ilave edilir. 

Gebelikte önemli olan fazla gıda almak değil, dengeli gıda almaktır.

Üç öğün arasında ek öğünler alınarak enerji ihtiyacının düzenli karşılanması sağlanır. 

Tüm gebelik boyunca alınması gereken ideal kilo 10-12 kg‘dır.

Gebeliğe düşük kilolu olarak başlayan ve düşük kilo alımı olan annelerin düşük doğum tartılı (<2500 gr) bebek doğurma olasılığı artmakta

Gebelik öncesi kilolu olan kadınların, Makrozomik (iri) bebek doğurma olasılığı artmaktadır. 

Her anne adayı için ilk doktor muayenesinde uygun bir kilo artış hedefinin belirlenmeli ve anne adaylarına beslenme ile fiziksel aktivite hakkında bilgi verilmelidir. 

Ağırlık artışı hedeflenenin dışında kalan gebeler, diyetleri ve fiziksel aktiviteleri konusunda incelenmeli ve hatta mümkünse bu inceleme bir beslenme uzmanı tarafından yapılarak gerekli iyileştirmeler sağlanmalıdır.

Yapılacak iyileştirme hem sağlıklı bir gebelik sürecine katkıda bulunacak hem de doğum sonrası obezitenin önlenmesini sağlayacaktır. 

Protein içeren yiyecekler aynı zamanda, demir, vitamin B6 ve çinko için mükemmel kaynaklardır. Ancak, hayvan proteinleri (kırmızı et, yağlı mandıra ürünleri) fazla tüketildiklerinde aşırı yağ birikimine neden olurlar. 

Omega-3 yağ asidleri fetüsün nöral ve vizüel gelişimine katkıda bulunmaktadır. Omega-3 yağ asidleri için en önemli kaynaklar, soya fasulyesi ve yağlı balıklardır. Ancak fazla miktarda deniz ürünü tüketimi metilciva ve çok klorlu bifeniller gibi nörolojik anormalliklere ve Nöro gelişimsel gecikmeye yol açma ihtimali olan toksik maddelerin fazla alımına yol açabilir.

Margarinlerde ve kek, bisküvi gibi hazır yiyeceklerde bulunan trans-yağ asitlerinin de normal yağ asidi metabolizmasını bozduğu, erişkinlerde kalp hastalıklarını arttırıp, fetal doğum kilosunu ve baş çevresi ölçümünü küçültebileceği iddia edilmiştir. 

Her gün en az 2 su bardağı kadar süt veya yoğurt tüketilmelidirler. 

Çiğ süt ve bundan yapılan peynirler zararlı mikropları içerdiğinden pastörize süt ve bu sütlerden yapılan peynirler tercih edilmelidir. 

Günde 1 adet yumurta veya yumurta kadar et, tavuk, balık tüketmelidir. Bu besinler tüketilemiyorsa kurubaklagil yemekleri, mercimekli veya nohutlu çorbaların tüketilmesine özen gösterilmelidir. 

Vitaminler açısından zengin olan taze sebze ve meyveler her öğünde düzenli olarak tüketilmelidir. 

Azar azar ve sık aralıklarla beslenilmeli, uzun süre aç kalınmamalıdır.

Yemeklerde sıvı yağlar tercih edilmelidir. Gün içinde zeytinyağı tüketmeye özen gösterilmelidir. 

Fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagillerin yanında, C vitamini açısından zengin bol limonlu salata, taze soğan veya meyve tüketilmelidir.

Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır. Böylelikle bebek, guatr hastalığı ve zeka geriliğinden korunmuş olur. İyotlu tuz, koyu renkli cam kavanozda saklanmalı, ışıktan, güneşten ve nemli ortamlardan korunmalıdır. Böylelikle iyodun kayba uğraması engellenmiş olur. Yüksek tansiyon (hipertansiyon) varsa yemekler tuzsuz veya az tuzlu pişirilmelidir. Aşırı tuzlu besinler tüketilmemelidir.

Sigara ve alkol kesinlikle kullanılmamalıdır. Sigara içilen ortamlardan uzak durulmalıdır. 

Gebelikte sıvı gereksinimi artmaktadır. Bunu karşılamak için daha fazla su veya süt, ayran, taze sıkılmış meyve suları içerek sıvı alımı arttırılmalıdır. Her gün en az 10 bardak su içilmelidir. 

Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren besinler mümkün olduğu kadar seyrek tüketilmelidir. Kola ve hazır meyve suları içilmemelidir.

Gebelikte anemi (kansızlık) daha sık görülür. Anemiden korunmak için; yumurta, kırmızı et, kuru baklagiller, pekmez ve taze meyve-sebze gibi yiyeceklerin daha fazla tüketilmesine özen gösterilmelidir. 

Çay ve kahve tüketimi en aza indirilmelidir. Yemeklerden bir saat öncesi ve bir saat sonrasına kadar çay ve kahve içilmemelidir.

Midye ağır metal içerdiği için tüketilmemelidir.

Sebze ve kuru baklagillerin haşlama sularının dökülmesi, vitamin ve mineral kayıplarına neden olacağı için haşlama ve pişirme suları dökülmemelidir. Satın alırken taze besinler tercih edilmelidir.

Tarım ürünlerindeki zararlı olabilecek kalıntıları uzaklaştırmak için, besinler, özellikle sebze ve meyveler tüketilmeden önce çok iyi yıkanmalıdır. Bu besinleri en iyi yıkama şekli; yiyecekleri su dolu bir kapta 5-10 dakika bekletmek, bu işlemi birkaç kez tekrarlamak ve sonra çeşme altında bol suda yıkamaktır.

Gebelikte aşermenin hormonal etkiler sonucu gerçekleştiği bilinmektedir. Bu nedenle canın her çektiği yiyecek değil, vücut için gerekli olanlar ölçülü şekilde tüketilmelidir. 

Ambalajlı besinlerin son kullanma tarihi ve içeriğine dikkat edilmelidir.

Hamilelerde D vitamini yetersizliği, anne karnındaki bebeklerin beyin ve kemik gelişimini olumsuz etkilemekte, doğumsal katarakt hastalığı ve enfeksiyon risklerini de beraberinde getirmektedir. Bütün hamile kadınlar, yazın öğle saatleri dışında günde 10-15 dakika süreyle güneşe çıkmalıdırlar.

doktor takvimi



Instagram'da bizi takip etmek için tıklayınız.